Tugem Blog

Normalde insanoğlunun yapısı olumlu duyguya göre programlanmıştır. Fakat yaşanan olaylar neticesinde insanlar, duygularına çeşitli anlamlar yüklerler. Duygular, düşündüklerimizin vücudumuza yönlendirmelerinden ortaya çıkan tepkilerdir. Normalde insanın doğal hali mutluluk üzerine kurulu, fakat birçok insan yine de en zor olanı yani mutsuz olmayı tercih ediyor. Mutluluk insanın kendisini iyi hissetme halidir. Mutluluk; neşe, barış, eğlence, sevgi kabul görme gibi araçlarla ifade edilebilmektedir. Unutmayın vücudunuzun kontrolü tamamen sizde, siz nasıl yönlendirirseniz duygularınız o şekilde yönetirsiniz. Negatif düşünürseniz ve vücudunuzu buna göre yönlendirirseniz, işin sonunda negatif sonuçlar çıkar.

Duyguları Nasıl Yönetirsiniz?

İkili ilişkilerde tek taraflı olarak olumsuz düşüncelere varmak ilişkiyi bitirecektir. Örnek verecek olursak, ‘’beni sevmiyor’’, ‘’eskisi gibi davranmıyor’’ gibi olumsuz içsel diyaloglarla beslenen kişiler, ayrılığa doğru giderler. Bu gibi olumsuz duyguları düşünmek yerine ‘’o beni seviyor’’,  gibi söylemlerle düşünmek, duyguları coşturur ve ilişki devam eder.

Yürüdüğünüz yollar elbette engelli olacak. Yollarda ki engelleri ve taşları temizlemek, tamamen sizin elinizdedir. Düşünce yapınızı olumlu tutarsanız ve çözüm odaklı yaklaşım sergilerseniz, hayatı daha verimli yaşarsınız. Kırgınlıklar, başarısızlıklar ve çekememezlikler duygusal düşünce ile alakalıdır. Sadece bakış açınızı değiştirmelisiniz. Bakış açınızı değiştirdiğinizde sizde göreceksiniz ki, olumsuz gördüğünüz durumlar nasıl tek-tek çözülüyor.

Her duygunuzun mutlaka bir anlamı vardır. Kızgınlık, kaygı, öfke ve hırs iyi kullanıldığı zaman, motivasyona dönüşecektir. Atalarımızın bir sözü var. ‘’Kötü komşu insanı ev sahibi yapar.’’ Bazen kötü olarak gördüğümüz olaylar ve bunların neticesinde duygular, bize iyi dersler verebilir.

Duygularınız sizin için kuvvetli birer motivasyon araçlarıdır. Duygular adeta ruhunuzu besleyen proteinler gibidir. Ne geçmişte takılmalı, nede gelecek kaygıları ile yaşamalı, tamamen şu ana konsantre olmalısınız. Yaşanan duygular hayatın içerisinde daima akıp gidecektir. Önemli olan duyguları sizin nasıl şekillendirip, süzgeçten geçirdiğinizdir. Geçmişte çok mutlu olmak orada kalmıştır. Duygularınıza yön vermek için sürekli çalışmalısınız. Aklınız geçmişte ve gelecekte kaldığı sürece, anın güzelliklerini kaçırmış oluyorsunuz.

Eski deneyimlerinizde size acı ve üzüntü veren olayları düşünmemeli ve duygularınızı kirletmemelisiniz. Duygularınızı yönettiğinizde, hayatta mutlu ve başarılı olmuşsunuz demektir. Duyguları bastırmak da, size büyük zararlar verebilir. Birini sevdiğinizde ona sevginizi söylemek, size acı çektiren birine tepki vermek, duygularınızı kalıbından çıkaracaktır. Bastırılmış duygular sağlıklı bedeni hasta yapar. Duyguların daima canlı kalıp, bedeniniz gibi yaşaması lazımdır.

Hayat acısı ve tatlısı ile geçip gitmektedir. Acılar bazen keyifli olabilir, çıkarıp her duyguyu doyasıya yaşamalısınız. Acılar bazen sizi değişime zorlar ki, bu sizin için önemli bir fırsat olabilir. Eski elbisenizi atıp yenisini giyinmek gibi, kötü duygularınızı atıp iyi duygularla kendinizi geliştirebilirsiniz. Acılar geldiğinde matem tutmak ve hiç mücadele etmemek, insanı adeta makineleştirir. Birikmiş duyguları boşaltmaya ve değiştirmeye yönelik birçok eğitim mevcuttur. Sizde duyguların karmaşıklığından kurtularak, hayata sımsıkı sarılabilirsiniz.